indiaaaa

Monday, February 27, 2006

haftasonu gezmeleri..







Bombay'daki en guzel haftasonunun sakin gecen haftasonu olduguna karar verdim. Sehir cok kalabalik, cok insan var. Sikildim diyemem cunku hep bir heyecan icindeyim hala, ama burada olmanin hissiyati degismeye basladi sanirim.
Gecen haftasonumu Deniscimle Matheran'da gecirdim. Mathheran Mumbai'ye iki-uc saat uzaklikta, ormanin icinde, motorlu tasitlarin girmesinin yasak oldugu, 900 metre yukseklikte bir 'hill station'.
Matheran'in girisinde bizi karsilayan maymunlar oldu.
Off atlara binmeler, taze cicek bali yemeler, ormanda yurumeler.. Huzur mutluluk dolu icim..

Wednesday, February 22, 2006

hayatimin son sekli..





Deniscim

Ev halkim ve salonumuz. Soldan saga Jirka, Xavier, Connor

Goooo AAAaaaAaa!!!!

Goa miniminnacik bi eyalet, Mumbai'ye bi gecelik otobus yolculugu kadar yakin. Yani bodrum kadar, bodruma 5gunlugune gider miydim bilmiyorum, ama Hindistan o kadar buyuk ki 12saatlik yolculuk, yakin bi yermis gibi burda. (Keralaya giderken 50 saat trende oldugumu hatirlatmaliyim...)

Goa'ya gidiste otobusumuz tutsu kokuyodu, tanrilar yolculari korusun diye sofor direksiyonun yaninda zirt pirt tutsu yakiyo burda... Goa'da ilk fark ettigim sey deniz kokusunu, yuzmeyi, kumu gunesi ne kadar sevdigim oldu. Mekan olarak acikcasi Goa sahilleri gibi cok yer var TCde ama iste palmiyeler eksik bi de atmosferi farkli. Goa'da her saniye bi backpackerla ya da bi Israilliyle tanismak mumkun (invasion of Israelis :))

Goa bloguna resimler Silviayla birlikte (ki kendileri Kerala ve Karnataka civarinda gezmelerde) geri geldiginde geri donmem lazim.

Goa'nin enleri:

1.En guzel yemek: Nepal yemekleri, wantan soup, momos, gnouchi....
2.En guzel icicek:Feni, hindistancevizi ickisi (HIndistan cevizi uzuun sure fermantasyon icin bekletilir, sonra o kadar zaman bekleyince essek kadar agir, hafif genzi yakan ama isitan icki olur. Sprite gibi limonlu ickilerle (Sprite'in yerlisi Limca favorim) karistirilinca insanin ictikce icesi gelir.
3.En uzucu sey: Goadaki deniz kum palmiye kombinasyonunu geride birakip Mumbai'de is kalabalik 35C kombinasyonuna geri donmek zorunda olmak.
4.En unutulamicak insan: Panaji'den Palolem'e giderken bindigimiz taksinin soforu. Lionel Richie with green eyes, ayrica has hintli.. Freaky.. (hellooooo!! is it me you r looking forrr?? heheh)


Tuesday, February 07, 2006

Shiva



Karar verdim, tek basina (solo) oldugunda dinlemekten en cok hoslandigim muzik vurmali calgilarin muzigi.

Onceki gun isten sonra Samsung'un cekik gozlu CEOlu super high society partisinde calistim. Partide bir suru onemli insan, ve hint show dunyasindan insan vardi. Parti icin ayarlanan gosterilerden biri de hintli perkusyonist Shiva Mani'nin showuydu. Bu adam kabak kafali hafif tombalak ama sirin bi adam. Ilk once bateri caldi, sonra ziller tablalar ve baska bi suru vurmali calgiyla oynadi; sonraysa tava tencere ve catal-kasik gibi mutfak gerecleriyle oraya buraya vurarak fikir fikir, enerjik ve o anda icinden geldigi gibi muzik yapti. Harikaydi!!! Bu adamla ilk gosterisi bittikten sonra kuliste birlikteydik. Bizim grup full yabanci olunca direk ilgi cekiyo boyle ortamlarda, ve bu adamda direk yanimiza geldi konusmaya basladik. Adam hemen nereli oldugumuzu sordu (ki hintlilerin sordugu ilk soru genel olarak bu: Helooo madam!Which country are you from?) Ben nereli oldugumu soyleyince Shiva, aAaAaA Burhan Ocal, great musician. Onunla birlikte muzik yaptim ben, avrupanin bu kosesinde amerikanin su bucaginda konserler verdik falan dedi.

Bu tarz organizasyonlarda calismanin iyi yonleri
1.Az ise karsilik iyi para= 4saatte kazandigim parayla Istanbulda bi bok olmaz, burdaysa 2gunlugune Goa'ya gidilir.
2.Tanisilan guzel insanlar= Shiva Mani ve bizim gruptaki ya calisirken ya da seyahat ederken bombay'da para kazanmaya calisan yabanci kizlar.
3.Hint (zenginlerinin) dunyasina ucundan karisabilmek= Ornegin; boyle partilerde genellikle flinta sunucu hanfendiler, cagirilan danscilar, Samsungla hic alakasi olmayan sadece gelen misafirleri goz ziyafetine doyurma amacli cagirilan dansozler ve mini kiyafetlerle sahnede catwalk yapan (ne alakaysa!!) mankenler, buranin jennifer lopezi hatun sarkici ve gezmek icin para kazanmaya calisan yabanci genc kizlar'dan (bizden) baska davetlilerin arasinda bir tane bile kadin yoktu butun organizasyonda.
4.Parti sonrasi yenilen guzel yemek= Hint yemeginin yanisira cesit cesit makarnalar, pilavlar ve batiya oryante edilmis hint yemekleri, ve bi suru bi suru tatli.
5.Kulis heyecani= Ehehehehhehe!

photos: Conor and me. Conor=The Irish at our flat, Daniel and me. Daniel=My Nigerian roomie

Sunday, February 05, 2006

Namaste!!


Hindistandaki 7.haftama girmis bulunmaktayim. Zaman ne kadar da cabuk geciyo gercekten, hele bi de her yere bakmak gereken bi yerde olunca...

Hayatimdan gayet memnunum. Iki haftadir calisiyorum, GiveIndia adindaki sivil toplum orgutunde. (adresi
www.giveindia.org eger merak ederseniz nasil bi yer oldugunu) Hindistan egzotiklikten enteresanliktan heyecandan patlatmak uzere beni. Her yere bakmak gerekiyo, dikkatli olmanin yaninda sagli sollu enteresan insanlarla karsilasiyorum. Hayatimda hic bu kadar zitligin karsilastigi bi yere gelmemistim. Hindistan hic bi konuda dogrudan sonuca varilamicak her soruya soruyla cevap vermek gereken karmakarisik bi dunya. Hic bi duzen yok, ama bi sekilde herkes hayatina yuvarlanarak da olsa mutlu mesut devam ediyor. Ve hayatimda hic bu kadar yamuk, sakat, kor, albino, ve binbir turlu hastalikli insani da bir arada gormemistim. Tahmin ettiginiz gibi, hindistan bayaa pis bi yer, ama isteyince temizin en temizi, sikin en siki yerlere de gitmek mumkun. Ama iste o zaman da genel hindistan hayatindan uzaklasiyo insan, bilmiyorum ben sahsen sevmedim buranin zengin kismini. Cunku biraz kendi milletlerini, kulturlerini inkar ediyolar gibi geliyo. Ornegin bi suru insanin anadili ingilizce burda, ve inanmicaksiniz ama bu insanlarin bi surusu benden biraz daha fazla hintce biliyo!!! Ingiliz somurgesi olduklari siralarda zengin kisim (ki bu 3 jenerasyon oncesine denk geliyo) sirf ingilizce konusuyomus, dogan cocuklar sirf ingilizce ogrenmis, eh iste simdi de onlarin cocuklari hiiic hintce bilmiyo, hatta hindu bile diil cogu. Ben daha cok halkla iletisim kurmaya calisiyorum, cunku hintli insanlar gercekten de iyi niyetli guleryuzlu, en azindan guney hindistan boyle. Yeni Delhi biraz daha somurtuk ve uckagitci gibi geldi bana, ama tabi oranin da tadi ayriydi. Kuzeye gittikce halkin cogunlugu cok daha dindar buraya gore, adim basi tapinak, adim basi tutsulerle ayinler yapiliyo. Burdaysa daha seyrek ama hep bi tanriya adanan ya da buyuk bi guru icin yapilan bayramlar var. (ornegin haftasonu sai baba icin bi seyler yaptilar ama pek ilginc diildi, genelde cok sasali oluyo cunku.) Burdaki insanlarin yemek yemege parasi yok, ama muuutlaka oralarina buralarina cicekler ilistirip, uyduruk (ve harika, super eglenceli) rickshawlarinin her yerine tanri figurinleri, stickerlari koyuyolar. Ayrica dindar kesim mutlaka tapinaga gidip duasini edip iki gozunun arasina bindisini koyuyo her gun) Aa bu arada hemen soyliim, hani ben gelmeden once hindistanda, yeni delhide bi yerde bomba patlamisti ya, dusman(!) pakistan atmisti (ya da oyle dendi). Oralara gittim bi suru kez, hic tehlikeli diildi hatta cok da guzel bi pazar yeri bombanin patladigi yer. Adi Pahar Ganj.

2gun once bombay\'a, hindistanin en buyuk babalarindan biri geldi. Ramdev Baba. Baba, hindu azizleri, dunyevi zevklerden arinmis, butun gun dua edip, hic bi gunaha bulasmadan tanriya direk gitmeyi arzulayan adamlar, yedikleri tek yemek mercimek ve pilav (ama pilavin da mercimegin de yapilis sekli farkli, bulamac gibi, yeme sekliyse soyle: once biraz pilav avuc icine yerlestiriliyo sonra diger elle piavin ustune biraz mercimek konuluk bunlar top seklinde avucta yuvarlanip, agza atiliyo. Bayaa igrenc yani. Ben boyle yemiyorum tabi, henuz o kadar oryante olamadim...)Neyse bu ramdev baba hazretleri bi kac gunlugune bombayda toplu nefes calismalari, meditasyon seanslari yapiyo. Ben de dun isten sonra gittim. Gordugum seyleri anlatmam imkansiz. Tahminimce minimum 5000 kisi yanyana acik havada oturmus, adamla birlikte (ki adam benim oturdugum yerden cok uzaktaydi, ekranlardan takip ettim) burnun bi deliginden nefes alip digerinden veriyodu, sonra herkes hep bir agizdan sarkilar soylemeye basladi, sonra da toplu meditasyona basladik. O kadar etkileyici ki anlatamam. Meditasyon bitince hep birlikte ooooommmm dedik bi suru kez. Om hindu dininde hepimizi birbirimize baglayan tanrisal enerjinin adi. Neyse iste, Ramdev Baba baya enteresan bi karakter. Hindistandaki bi suru uydurmaca azizin icinde nadide din ogretmenlerinden. Yarin yine gidicem seansina, cunku adam baska bi eyalete gidiyomus.
Hintceyle aram pek iyi diil. Cok zor bi dil, ama calismalarim devam ediyo. Simdiye kadar sadece hayatta kalmak icin ogrendigim seyler var, ornegin takside (ki taksiler rickshawlar biliyo musunuz bilmiyorum? rickshaw 3 tekerlekli, minicik 3 kisilik motorlu bi tasit ama karinca gibi bi sey, cok tatli) duz git= sida, dur=bas diyorum. Ne kadar=Kidna , Yek ya hey?= bu ne? gibi...ve bunun gibi seyler. Dilenciler icinse chawww diyorum bu da gittttt!!! demek :) heheh o kadar dilenci var ve o kadar israrcilar ki, arada ooooffffffffff allaaaam diye turkce isyan ediyorum, ama hic anlamadiklari gibi pes etmiyolar. :)

Ev hayatim da gayet iyi, gayet acik zihinli insanlarla birlikte yasiyorum. Herkes anlayisli, sabirli ve en onemlisi olumlu. Oda arkadaslarimdan biri nijeryali digeri cek cumhuriyetinden.. Evdeki diger insanlar, norvec slovakya ve irlandadan katiliyo aramiza. Karsi dairede de bizim daire gibi bi aiesec evi var. Ordaki insanlar da Polonya, Almanya, Fransa, ve Perudan. Ev kosullari gayet uyduruk, ama herkes odun veriyo bi sekilde idare ediyoruz, yuvarlanip gidiyoruz. Ev konusunda pek bi sikayetim yok, pislige de alistim artik. Zaten temiz olmak isteyince temiz de olabiliyosun ama cok zaman aliyo, ayrica herkes pis heheheh. Yok yok korkmayin her gun banyo yapiyorum, kiyafetlerimi de haftada bir yikiyorum. Aa bu arada esyalarimizi elimizde yikamamiz, ya da temizlikci teyzeye yikatmamiz gerekiyo. Ben simdiye kadar hep elde yikadim, canima tak edince kadina yikaticam ama pek de gerek yok, bi de ekstra para istiyo temizlikci teyze.
Bombay hindistanin en pahalli sehri.. Ama yine de cok ucuz. Daha hic para problemi yasamadigimi gururla aciklamak istiyorum. Sivil toplum orgutundeki saatlerden sonra bazi gunler ek olarak, bi ajans icin modellik yapiyorum. Cok komik ama burda beyaz tenli olunca durdugun yerden para kazanmak mumkun. Simdilik 2 ajansta ismim var. Bazen partilere gidip parti girisinde zengin hintlilere hosgeldiniz diyerek, bazen yeni bi tv sovunu tanitmak icin programin t-shirtunu giyip, publarda hintlilere aptal aptal oyunlar oynatarak, bazense kolsuz t-shirt ve etek giyip sadece durarak para kazaniyorum. Hedefim bollywood, ki bu da cok zor diil, cunku guney bombay'da (buranin en sik yerleri guneyde) sokakta sabah 6gibi avlanmaya cikiyo yonetmen ve ekibi, yakaladiklari beyaz yuzleri filmlerde oynatiyolar. Ben boyle bi sey yapabilirim, ama su ana kadar duyduklarim ve karsilastiklarim ajans islerinden daha az para verdigi icin gerek duymadim. Ilk filmimin dvd\'sini yollicam Istanbul'a ama unutmadan soyliim :D

Hint yemeklerinden pek bahsetmek istemiyorum simdi. Her gun degisik bi sey deniyorum, ama hala offf ne guzelmis nasil yapiliyo acaba dedigim bi yemekle karsilasmadim maalesef. Genelde evde kendi yemegimi yapip, yogurt peynir, yumurta, sebzeler ve meyveler yiyorum. Bi suru degisik meyve var burda. Papaya favorim meyvem, bundan sonra cesit cesit muzlar geliyo (pembe muz duymus muydunuz hic??) Hint muzigi cok guzel, ama tabi pop muzik diil de daha geleneksel olanlar muhtesem. Hint danslari inanilmaz!! Hic bilmiyodum neye benzedigini ama gormeniz lazim. Tamamiyle mimikler ve beden hareketleriyle (ama gozler ve parmaklar cok onemli) hikaye anlatiyolar. Danslarin bazilarinda, performans baslamadan mimik ve hareketlerin ne demek oldgunu soylluyolar ki, yabancilar dansin ne demek oldugunu anlayabisin.

Neyse iste simdilik benden bu kadar. Gec baslamis blog'un ilk mesaji nasil olur, hic bi fikrim yok. Bundan sonra onceki haftalari da ozetleyerek maceralarimi anlatmaya calisirim.

Uffff I feel good in Indiaaaaaaaaaaaaaa!!!!