Yaklasik iki ay once Kalkuta'da cok begendigimiz restoran'da yemek yiyorduk. 2. gun ayni yere gittigimizde ilk gun yaninda oturdugumuz adam yine oradaydi, yine yanina oturduk. Bu sefer konusmaya basladik. O da Hindistan'da yasiyormus, Kalkuta'da. Vizesinin vakti dolunca Nepal'e gitmis hemen vize alip ikinci vatanina geri donmus.
O zaman da aklimizdaydi zaten ama birinin bize 'cok kolay, yuru aslan kaplan' demesi gerekiyordu heralde. Restoran'dan cikinca hemen gezme planlarini olusturmaya basladik. Isten ayrilma islemlerine giristik, istekilere ufaktan ayrilma sinyalleri verdik, yapilmasi gereken ayrintilari ogrendik. Bilet fiyatlarini arastirdik, Nepal icin butce belirlemeye calistik. Turkiye ve Fransa'ya kiyafetlerimizi yollamaya basladik.
8 Haftalik vaktimizin cizilen ilk resmi: Nepal (yaklasik 10 gun) - Kalkuta (Andaman Adalarina gidebilmek icin) - Andaman Adalari (1-2 Hafta) - Chennai - Pondicherry - ve geri kalan 4 hafta icin Guneybati Hindistan. Nepal'in ikinci haftasinda Nepal'de daha fazla kalmaya karar verdik. Andaman'a sadece gitmek ve gelmek 2 hafta surdugunden ve orada en az 1 hafta kalmak istedigimizden, Andaman planini ortadan kaldirinca 3 hafta kazanmis olduk. Nepal'den Hindistan'a karayoluyla gitmek gayet kolay. Pokhara'dan otobusle sinir kenti Sunauli'ye gidilir, Sunauli'de sinirdan Hindistan'a yuruyerek gecilir. Sinirdan otobusle Hindistan'in Nepal sinirina en yakin istasyonu olan Gorakhpur'a gidilir. Gorakhpur-Delhi trenimiz aksam 19:20 deydi, istasyona tam 19:20'de ulastik. Nefes nefese bir cocuga tren gitti mi diye sorduk, cocuk 3 dakika gec kalicak dedi. Sevindik, chai aldik. Tren gelmedi. Gec kalis anonsu verildi. 4 saat. Yuuuuh dedik, ama Denis bana ekranda baska bi trenin 6bucuk saat rotar verdigini gosterdi, beterin beteri var dedik. Daha sonra trenin 5 saat gec kalacagi, sonra 6 saat, cok daha sonra 8, biraz daha sonra 9 bucuk saat gec kalacagi soylendi. Hava cok soguk oldugundan istasyonda battaniye satiyorlar, Denis iki tane aldi, ben tabii ki kivrilip uyudum. Tren gelmedi, Hindistan sakanin dozunu kacirdi!!! Sonucta 19:20'de gelmesi gereken tren 10bucuk saat rotarla sabah 06:00'da istasyona girdi. Kosarak kompartmana kendimizi attik, yarim agiz iyi geceler diyip kulak tikaclarimizi ve uyku gozluklerini takarak uyuduk. Delhi'ye sonraki gun aksam vardik. Pahar Ganj'da uydurugun en uydurugu tabii ki uckaatci adamlarin islettigi bi otelde bi gece kalip hemen ertesi gun Jaisalmer trenine tladik. Kalkuta'dan kalkip Jaisalmer'e gezmeye giden bi aileyle birlikte gittik trende. Kalkutali aile oldukca sirindi, devletin organize ettigi turlardan birini almislar, geceligi 700 rupee ama devletin!! diye israrla vurguluyorlardi.
Jaisalmer'in Turist Koruyan polisleri var. Istasyonda bariyer kurulu, otel icin israr eden adamlar bariyerin arkasinda otel reklamlari ellerinde turistlere hodo otel, hot water, camel safari diye cigiriyolar. Jaisalmer'i cok sevdik, 1 hafta kaldik. Colde 3 gun yasadik; col ortamina, kuma' develere colde uyumaya bayildik. Col rehberimiz Badya'nin koyune gittik. Badya uzun zmandir yedigimiz en leziz yemekleri, minicik ateste pisirdi, ama tabi ki colde her gun her ogun ayni yemegi yedik. Jodhpur'da 10saat kadar kaldik, harika bir kaleleri var. Bi yerde kahvalti ettik, garson cocugun dogum gunu 1 Ocakmis. Onceki senelerde dogumgununu nerede kutladigini anlatti. Onceki sene Diu'daymis. Denis'le dusunduk, Diu'ya gidelim dedik. Daha sonra aksam, Jodhpur'dan Udaipur'a giden otobusumuze atladik. Udaipur'u begendik, ama nedense herkes gibi cok begenemedik. Bu aksam saat 22:00'da Diu'ya giden 13saatlik yolculugumuz basliyor. Fotolar ortaya karisik. Cok yakinda Sarp Hindistan'a geliyormus. :-) Keyifli gunler dileyen Irmak ve Denis oper.